Aftöz Stomatit
'Aftöz Stomatit' ya da kısaca ‘aft’lar çıkacağı bölgede bir iki gün öncesinde kaşıntı ve kızarıklık şeklinde kendini gösterir, daha sonra ortası beyaz etrafında kırmızı bir haresi olan, hafif çukur, 2-3 mm çapına bir yara haline gelir. Küçük bir krater görünümündedir ve çok acı verir. 1 hafta -15 gün kadar devam edip geçerler. Aftlar kesinlikle ağız içerisinde oluşurlar, bulaşıcı ve virütik değildirler. Bu özellikleriyle aftlar uçuklardan farklıdırlar.
Aft oluşumunda etkili faktörler
Stres: Günümüzde migren, yüksek tansiyon ve gastrit gibi birçok hastalığın nedenleri arasında kabul edilen stres aft oluşmasının en önemli nedenlerinden birisidir. Hanımlarda premenstural gerginlik(adet öncesi dönem) de aft oluşumunu hızlandıran faktörlerdendir.
Yiyecekler: Turunçgiller, sirke, turşu, patates cipsi, tuzlu ve baharatlı çerezler gibi ağız mukozasını tahriş edebilen yiyecekler aft oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında sayılmaktadır. Bunların yanı sıra bazı bünyeler için alerjik olabilen karabuğday, çavdar, arpa, çikolata, fındık, kabuklu deniz hayvanları, soya, domates, bazı patlıcan, elma, incir, peynir gibi yiyecekler de aft oluşumunu hızlandırırlar.
Travma: Yanak dil dudak ısırma, sert yiyeceklerin tahrişi ve yumuşak olmayan diş fırçalama işlemleri ve iyi adapte olmayan protezlerin neden olduğu vuruklar, kötü yapılmış dolgular aft için uygun zeminin oluşmasına yardımcı olurlar.
Diş Macunu: Diş macunlarının temizleme özelliğini artırmak için köpük yapıcı olarak yapılarına katılan "sodyum lauryl sulhate" ( SLS ) mukoza hücrelerinin yıkımını artıran irrite edici bir kimyasaldır. SLS bu özelliği ile aft oluşumu üzerine direkt etkili olan bir maddedir.
Sistemik Hastalıklar: Behçet Hastalığı: Genital ülser, konjonktivit, retinit, lökositoz gibi, birçok sistemik belirtiler yanında ağız içerisinde oluşan tekrarlayıcı aftlarla kendini gösteren bir hastalıktır.
Birçok malign ve otoümmin hastalıklarla birlikte de tekrarlayıcı aftlar görülebilmektedir.
Diğer nedenler: B12 vitamini ve demir noksanlığı, sigara içme, tütün çiğneme gibi alışkanlıkların de aft oluşumuna katkıda bulunan önemli faktörler olduğu bilinmektedir.
Tedavi
Tedavisi mümkün olmayan aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle 7-15 gün sonra kendiliğinden iyileşmektedir. Yapılacak işlemler sadece ağrı ve acıyı azaltmaya yönelik olacaklardır. Son dönemlerde diş hekimliğinde teknolojik gelişmeler de aft tedavisinde alternatifler oluşturmuştur. Aftın çıkma aşamasında 2 seans uygulanan laser aftın açısının azaltılması ve çok kısa sürede iyileşmesi sağlanabilmektedir.
Aft sorunu ile karşı karşıya olanların aşağıda sıralanan işlemlerden birini yada birkaçını uyguladıklarında daha rahat bir periyot geçirmeleri mümkündür.
Ağrıyı azaltmak ve iyileşme periyodunu kısaltmak için
· Sıcak, asidik ve tahriş edici gıdalardan kaçınılmalıdır.
· Oksijenli suya batırılan pamuk ya da gazlı bez ile aft bölgesi temizlenebilir.
· Su ile karbonat karışımından hazırlanan ince yapılı bir krem aft üzerine sürülebilir.
· Yarım bardak suya yarım kaşık tuz ilavesi ile elde edilen solüsyonla günde üç kez gargara yapılabilir,
· Yemeklerden önce aft bölgesine ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir.
Ağızda bir çok hastalığın belirtisi olarak değişik tipte yaralar görünse de, aftlar sağlıklı insanlarda da görülür. Sadece çok sık tekrarlayan veya 1 cm yakın büyüklüğe ulaşıp boğazda şişlere neden olan majör tipteki aftlar sistemik bir hastalığın habercisi olabilir. Bu durumda bir doktora görünmekte fayda vardır.
Skrotal Dil
Dilin insan vücudunda en güçlü kas olduğu bilinmektedir ve çok fazla çalışan bir kas olduğunu söyleyebiliriz. Bazen dilde bir veya daha fazla derin çatlaklar oluşabilir ve bu çatlaklar dilin yüzeyi, arka tarafı ve hatta yan taraflarına kadar uzanabilir. Dil çatlaması olarak bilinen bu durum tıp dilinde dil fissürü yada skrotal dil olarak isimlendirilir.
Çatlak dil, anemiden beslenme yetersizliğine kadar bir çok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir. Dilde oluşan çatlakların olası nedenlerinin anlaşılması sayesinde dil yaraları önlenebilir ve bununla ilişkili belirtiler azaltılabilir. Aynı zamanda doktorunuz da en kısa zamanda ve etkili tedaviyi size özel olarak belirleyebilir.
DİL ÇATLAMASI NEDENLERİ NELERDİR?
Çatlak yada sanki yırtılmış gibi görünen bir dilin çok özel bir nedeni yoktur. Bunun nedenini açıklamak için pek çok uzman birçok teori ortaya koymuştur. Ancak, bugüne kadar, tek başına hiçbir teori bu durumun nedenini tam olarak açıklayan tatmin edici teori olarak kabul edilmemiştir.
1- Dil Yaralanması: Dilin özellikle de arka yan taraflarının sürekli fırçalama yolu ile sürtülmesi, ağızdaki kırık bir diş yada uygun olmayan protezler nedeni ile konuşma yada yemek yerken dilin sürekli travmaya maruz kalması dilde çatlak oluşumuna neden olabilir.
2- Kalıtsal Neden: Bazı insanlar, kalıtımsal olarak bu duruma meyilli (sağ fissürlü olarak) olabilirler. Fakat bu iddia, kesin çalışmalarla desteklenmemiştir.
3- Dil anormallikleri: Coğrafik bölgeye özel olan dil (coğrafik dil) ve kıllı dil gibi koşullar dilde çatlamalara neden olabilecek koşullardır. Coğrafi dilde, dil üzerindeki ipliksi papillaların (tat tomurcukları) kaybıdır ve etkilenen alan yamalı şekilde görünür. Bu yamalar dilin yüzeyinde olduğu gibi dilin yan tarafında meydana gelerek o bölgede yırtıklara neden olabilmektedir. Tüylü yada kıllı dil ise, dil üzerinde yer alan ipliksi yapıdaki tat tomurcuklarının keratinleşmesi ve aşırı büyümesi sonucu dilin kıllı gibi görünmesine neden olan bir koşuldur. Bu koşul bu görünümün yanı sıra çatlak dil sorununa yol açabilir.
4- Diğer Nedenler: Dildeki çatlamaya stres, dişlerin birbirine sürtülmesi yada diş gıcırdatma, aşırı baharatlı gıdaların alınması gibi faktörler de neden olabilir.
Bazen oral pamukçuk veya oral mantar enfeksiyonu dilde fissür oluşumuna yol açabilir. Oral pamukçuk bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda ağız astarında Candida mantarının neden olduğu bir ağız enfeksiyonudur.
Melkerrson-Rosenthal Sendromu
Fasiyal sinir uzun olması ve dar bir kemik kanal içinde kıvrımlar yaparak seyretmesi nedeniyle kranial motor sinirler içinde en sık fonksiyonu bozulan sinirdir. Enfeksiyonlar, travma, tümörler, metabolik bozukluklar, konjenital anomaliler ve kollojen doku hastalıkları gibi pek çok faktör fasiyal paraliziye neden olabilir. Bununla birlikte vakaların büyük bir kısmında neden bulunamamaktadır. Bell paralizisi ve Melkersson-Rosenthal sendromu (MRS) bu idiyopatik grupta yer almaktadır. MRS tekrarlayan periferik fasiyal paralizi, ağrısız ve gode bırakmayan orofasiyal ödem, fissürlü dil triadı ile karakterize nöro-mukokütan granülomatöz bir hastalıktır. Çocukluk çağında nadir görülen bu sendrom hayatın 2. ve 3. dekatında daha sık görülür. Klasik triad her zaman birlikte bulunmayabilir. Bulgular farklı zamanlarda tek tek de ortaya çıkabilir. En sık görülen bulgu orofasiyal ödem olup olguların %80 ile %100’ünde mevcuttur. Dilde fissür ise vakaların %30-40’ında görülmektedir.
Harita Dil
Harita dil hastalığı genellikle dilin üst ve yan çevrelerini etkileyen can sıkıcı bir durum olmakla birlikte zararsızdır. Coğrafi ve harita şekillerinden dolayı bu duruma Harita Dil(Coğrafi Dil) denir. Dilde bulunan papilla alanının beyazlaşarak belirgin hale gelmesi harita dile neden olur. Harita dil hastalığında zaman içerisinde dilde kırmızılıklar, beyaz ve pembe yama şekilleri görülebilmektedir. Ayrıca bu hastalıkta diliniz sıcak, asitli ve baharatlı yiyeceklere karşı daha duyarlı olabilir. Dilde bulunan kırmızı bölge bazı zamanlarda pamukçuk (candida) ile enfekte olabilir. Yanma, yara, ağrı hissiyatı ve ağız kokusu harita dil ile görülebilir.
Harita dil nedenleri kesin olarak şuan için bilinmemektedir. Harita dil oluşumunu tetikleyebilecek faktörler;
- Besin yetersizliği,
- Alerji,
- Oral-paral fonksiyonel alışkanlıklar,
- Duygusal stres ve diğer psikolojik faktörler,
- Diyabet ve hormonal bozukluklar
Ayrıca Harita dil, sedef hastalığı bulunan bireylerde daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Bazı doktorlar, harita dilin dilde oluşan sedef hastalığı olduğu konusunu belirtmektedirler. Doktorun.net sitesi olarak uzmanlarımızın yapmış olduğu araştırmalar sonucunda tam olarak bu konuda bir şey söyleyememekteyiz.
Harita dil tedavisi henüz koca bir boşluktan ibarettir.Harita dilden kaynaklanan tahriş gibi rahatsızlıkları gidermek ve yaşam kalitenizi arttırmak için doğal yöntemleri uygulayabilirsiniz. Doğru bir teşhis için ve ciddi bir rahatsızlıklara neden olmaması için alanında uzman bir doktora danışmanız gereklidir.
Siyah Kıllı Dil
Lingua villosa nigra olarak da bilinen siyah kıllı dil (SKD) ilk olarak 1557’de Amatus Lusinatus tarafından tanımlanmıştır. Hastalık, dilin dorsal yüzündeki deskuamasyon defekti ile beraber filiform papillaların reaktif hipertrofisiyle karakterizedir. Dildeki kıllı görünüm, filiform papillaların artmış keratinizasyonu ile ilişkilidir. Hastalığın etyopatogenezi tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımı, ağız temizliğinde sodyum peroksit gibi oksidan ajanların uygulanması, sistemik birtakım ilaçların alınması ve kandidal enfeksiyon suçlanan faktörler arasında yer almaktadır.
Atrofik Glossit
Atrofik glossit dil yapisinda bulunan papillarda atrofiye yol açan dilin enflamatuar bir hastalığıdır. Papillalar dil yüzeyinizde bulunan küçük çıkıntılar olup tat tomurcukları denilen sensörleri içerir. Bu hastalıkta dil düzgün yüzeyli kırmızı görünür.
Atrofik glossit nedenleri nelerdir?
Atrofik glossit pek çok nedenle oluşabilir. Nedenler şu şekilde sıralanabilir:
- Beslenme yetersizliği (demir eksikliği, düşük B12 ve folik asit seviyeleri ve vitamin eksiklikleri)
- Kuru ağız
- Sjögren sendromu
- Ağızda candida (mantar) enfeksiyonu
- Ileri yaştaki kişilerde protein kalori eksikliği
- Çölyak hastalığı
- Bazı ilaçların alınması sırasında
Atrofik glossitte ne tür şikâyetler olur?
Atrofik glossitli hastalar çoğunlukla ağız kuruluğu, dilde bir yanma hissi ve özellikle astitli ve tuzlu gıdalar yerken artmış hassasiyetten şikâyet eder. Bu nedenle hasta yutma ve konuşma güçlüğü tarif edebilir. Tanı tam bir fizik muayene ile konur. Dilin görünümü tipik olup tedavinin yönlendirilmesi için altta yatan hastalığın tanısına yönelik tetkikler yapılır.
Atrofik glossit tedavisi nedir?
Tedavide iyi bir ağız hijyeninin sağlanması, enflamasyon ve ağrının azaltılması, dil için irritan maddelerden kaçınılması ve altta yatan hastalığın tedavisi ana amaçlardır.
Eksfolyatif Keilit
Eksfolyatif keilit, cheilitis exfoliativa veya tic de levres olarak bilir. Bu dudak sadece kırmızı sınırını etkileyen kronik bir hastalıktır. Keilitise Bu tip gelişiminde önemli bir rol kalıtsal faktörler ve iç organları ve kan damarlarını innerve otonom sinir sistemi, bir bozukluk oynamaktadır.
Inflamasyon köşesinden ağız köşesine dudakların kırmızı sınırına yayılır. Kuru formu keilitis lezyonları mika benzeyen, gri veya kahverengi-gri ölçekler oluşan zaman, sıkı merkezi ve gerilemenin çevresine yapıştı.
lk kitlesel sarı-kahverengi kabuk oluşmuş olan eksfoliatif keilitise, eksüdatif, başka bir form var. Küçülen pasta, bir yapıştırıcı sıvısı (dışkıları) gibi davranır dryish pürüzsüz parlak kırmızı bir yüzey, maruz kabuklar çıkardıktan sonra. Hastalar dudakları sıkma, yanma hissi konusunda endişeli. Nedeniyle dudakların yapışma, onlar yarı açık ağzını tutmaya çalışıyoruz. Hastalık gibi uzun bir süre boyunca. Tedavi yatıştırıcı ilaçlar, fizik tedavi, inflamasyonu rahatlatır, kortikosteroid merhem uygulanmasını içerir. Ayırıcı tanıda Psikiatrik proçesler, Tiroid disfonksiyonu ve HIV enfeksiyonu araştırılmalıdır.
Glandular Keilitis
Bir hastalık olan dudakların kırmızı sınırında (Klein bölgesi) sınırında bir doğumsal veya edinsel hiperaktivite, hiperplazi veya heterotopya tükürük bezleri vardır. Bu hastalığın karakteristik bir özelliği tükürük bezleri ve sürekli slyunoobrazovanie kanallarında genişlemesidir. histomorfolojik çalışmalar tanıyı doğrulamak için kullanılır. Tedavi bazı durumlarda, genel ve lokal ilaç tedavisinin bir dizi içerir ve - cerrahi. glandüler keilitis dudakların diğer hastalıkların bir sonucu ise, kök nedeni ortadan kaldırmak için tüm gerekli ilkidir.
- Nedenleri glandüler keilitis
- glandüler keilitis belirtileri.
- glandüler keilitis teşhisi.
- glandüler keilitis tedavisi.
- Tahmin ve bez keilitis önlenmesi.
- Glandular keilitis - Tedavi
Keilitis tükürük esas itibariyle sürekli bir sürümü ile birlikte Klein alanında tükürük bezlerinin yapısında ve fonksiyonunda bir konjenital veya edinsel değişiklikler vardır. Patolojik süreç genellikle üst dudak tükürük bezleri daha az sıklıkla etkilenir alt dudağın glandüler doku etkiler. Hastalık kronik ve genellikle 50-60 yaşları arasında teşhis edilir. Hastaların glandüler keilitise daha genç 20 yıl son derece nadirdir. kadınlarda daha yüksek iki kat erkeklerde hastalığına yakalanma riski vardır. patoloji kötü ağız sağlığı, diş hekimi gelen diş ve diş etleri, sigara içen ve ihmal tedavi iltihabi hastalıklar ile insanlarda daha sık görülür. Glandular keilitis bir prekanseröz hastalık değildir, ancak dudakların epitel malign transformasyon neden olabilir.