mezoterapi

Mezoterapi homeopatik ajanların, farmasötikal ajanların, vitaminlerin, bitki ekstraktlarının (özütleri), minerallerin, aminoasitlerin ve enzimlerin karışımlar halinde mikroenjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına enjekte edilmesi yöntemidir. Latince "meso: orta" ve "terapi: tedavi" kelimelerinin birleşimden meydana gelmiş olup "orta deri tedavisi" anlamındadır. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve amaca uygun şekilde seçilmektedir.

Mezoterapi çok ince ve kısa iğne uçları kullanılmak suretiyle uygulanan bir yöntemdir. Mezoterapide ilaçların emilimi çok az olduğu için, sistemik dolaşma ilaç geçimi de yok denecek kadar azdır. Yapılan enjeksiyon sayısı, hastaya, hastalığa ve enfeksiyonun yapılacağı bölgenin anatomisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Mezoterapi sıklıkla estetik amaçlı olarak selülit ve bölgesel zayıflama başta olmak üzere cilt problemleri, cilt yenileme, saç tedavisi, çatlaklar, lekeler, çeşitli deri hastalıklarında, keloid tedavisinde, allerjik hastalıklarda, saç dökülmesini engellemek amacıyla, artirit gibi tüm eklem hastalıklarında, boyun, bel fıtığı, migren, adet ağrılarında, spor travmalarında, varis, lenfödem ve flebit gibi bazı damar hastalıklarında da yaygın olarak başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

Neden Mezoterapi?
Ağız yoluyla ya da kas veya damar içine yapılan enjeksiyonlar yoluyla alınan ilaçların aldığınız miktarlarının tümü her zaman ilgili hedef bölgeye kadar ulaşamamaktadır. Çünkü ilaçların emilimi sırasında bir kısmı emilemeden parçalanarak atılmaktadır. Bu yüzden alınan ilacın etkisi sınırlı kalmaktadır. Ayrıca sistemik yolla alınan ilaçlar kan yoluyla tüm vücuda yayılabildiği için diğer organ ya da dokularımızı da etkileyecektir ve istenmeyen yan etkiler oluşabilecektir. Mezoterapide ise küçük miktarlarda yapılan mikroenjeksiyonlarla ilaçlar direkt olarak problemli bölgeye verilir. Sistemik bir yan etkiye neden olmaksızın problem çözülür. Bu yolla tedaviden maksimum fayda elde edilir.

Mezoterapi Seansları Ne Kadar Sürer?
Saç mezoterapisinde 6-10 seans önerilen bir yöntemdir.

Mezoterapi kimler için uygun değildir?
* Gebelerde
* İnme (felç) geçirmişlerde
* İnsülin bağımlı diabetes mellitus (şeker hastalığı) olanlarda
* Kanser durumunda
* Kan pıhtılaşma bozukluğu olanlarda
* Çoklu ilaç tedavisi gerektiren kalp hastalığı bulunanlarda mezoterapi uygulanmaz.

Selülit ve Mezoterapi
Selülit, tipik olarak kadınlara özgü bir problem olup, kadınların yaklaşık %95'inin bu problemden yakındığı bilinmektedir. Genelde kilolu kadınların hepsinde görülmekle beraber, kiloya bağlı olmaksızın da çoğu kadında görülür. Mezoterapi, selülit tedavisinde uzun yıllardan beri etkili bir yöntem olarak uygulanmaktadır.

Selülitin oluşmasının sebebi olarak östrojen hormonu gösteriliyor. Östrojen hormonu da kadınlara özgü bir hormon olduğu için selüliti kadınlara özgü bir hastalık olarak nitelemek yanlış olmaz. Östrojen, vücutta yağ ve şekerin depolanmasını sağlayarak insülini artırır. Özellikle buluğ çağı, hamilelik ve doğum kontrol haplarının kullanıldığı dönemlerde, bu hormon en üst seviyeye ulaşır. Kadın vücudunda kalça, karın, alt ve üst bacak bölgeleri yağ depolamaya uygun bir yapıdadır. Selülit, deri altındaki yağ hücreleri gereğinden fazla yağ depoladıkları zaman oluşur. Şişen hücreler dışarı doğru çıkıntılar oluşturur ve sonuçta deri girintili çıkıntılı bir hal alır.

Mezoterapi sırasında uygulanan mikro-injeksiyonlar, Mezoderm adı verilen deri orta tabakasını stimüle eder, dolaşımı canlandırır ve böylelikle selülit oluşum mekanizmasını engeller ve oluşmuş selülitin giderilmesini sağlar.

Nasıl Uygulanıyor?
Önce ekografi (ultrason) ile selülitli bölgenin kalınlığı, mezoterapist doktorun çalışacağı derinlik ve o bölgeye giriş açıları saptanır. 4 milimetrelik özel steril iğnelerle, etkin ilaçlar cildin derm tabakasına birer santim arayla batırılır. Bu ilaçlar, kılcal damar dolaşım yoluyla selülitli bölgeye direkt etki ederler. Böylece dokulardaki ödemi çözüp bozulmuş olan lenf ve kan dolaşımını düzeltirler. Bozulmuş olan yağ hücreleri ile dolaşım arasındaki ilişki tekrar kurulur ve yağ hücrelerine depolanmış yağ yeniden çalışmaya başlar, şeker ve yağ asitlerine ayrılarak kullanılabilir hale gelir. Mezoterapi süresince kişinin yapacağı düşük kalorili bir rejimle bu yağlar, vücut tarafından enerji olarak tüketilir. Mezoterapi olmadan yapılacak bir diyet aslında normal kısımlarda yağ kaybına neden olup yerel fazlalıkları daha belirgin bir hale sokar. Yağ dokusu yüz, göğüs gibi hasta vücudunun üst kısımlarından kaybolur, kalça ve bacaklarda yağ dokuları değişime uğramaz. Mezoterapide, kişi, bölgesel olarak selülit yağlarını kaybettiğinden kısa sürede olması gereken şekle kavuşur. Tedavi bitince uzman doktor tarafından hastanın bitim ekografisi alınır. Böylece selülitin mezoterapi ile tedavisi kanıtlanmış olur.

Lokal (bölgesel) Yağlanma
Mezoterapi, karın, bel, kol ve bacaktaki bölgesel yağlanmaların giderilmesinde "Liposuction" uygulamasına alternatif tedavidir. Enjeksiyon alanındaki yağ dokunun yıkılmasını sağlar.

Skar - Yara İzi Tedavisi
Skar, cilt lezyonundan sonra oluşan doku tamiridir. Doku oluşan hasarı giderirken bazen o bölgedeki reaksiyona bağlı olarak nebbe dokusu oluşabilir. Bu bölgelere üçer hafta aralıklarla 5-6 seans mezoterapi yapılabilir.

TOP