Derimizde pigment üreten, dolayısıyla cildimize rengini veren melanosit hücreleri vardır. Çeşitli nedenlerde ötür bu melanositlerin hasar görmesi sonucu, deride pigment üretilemez. Pigment yetersizliği sonucu deride, dağınık ve yama şeklinde sınırları belli olan beyaz alanlar (lekeler) oluşur. Vitiligo dış derinin renk kaybına uğramasıyla oluşan beyaz plaklarla seyreden bir deri hastalığıdır. Oluşan beyaz plaklar süt kadar belirgin bir beyazlığa sahiptir. Bu lekeler nokta kadar ya da 2-3 madeni para büyüklüğünde olabilir. Lekelerin vücutta en çok görüldüğü yerler eller, kollar, bacaklar ve yüz bölgesidir. Genital bölgede de görülme sıklığı fazladır.
Vitiligo cilde renk veren hücrelerin kaybına bağlı oluşan ve beyaz lekeler olarak görülen bir hastalıktır. Vücudun her yerinde görülebilir. Güneşe maruz kalan açık yerlerde daha sık görülür. Koyu ten rengine sahip esmer kişilerde daha fazla ortaya çıkmaktadır.
Vitiligo genetik geçişli bir hastalıktır. Ancak hangi gen düzeyinde geçiş olduğu tam olarak bilinememektedir. Tipik Vitiligo hastalığında ciltte süt beyaz bölgeler olarak meydana gelir. Vücudun değişik bölgelerindeki pigment kaybı oranı değişiklikler gösterebilir. Dolayısıyla Vitiligonun görüldüğü her bölgede renk farklılığı olabilir. Vitiligo hızlı pigment kaybı ile başlar ve nedeni belli olmayan bir şekilde durana kadar devam eder. Bundan sonra bir değişim göstermeyebilir ve hayat boyu böyle durabilir. Pigmenterin kendiliğinden geri geldiği çok az rastlanılan bir durum şeklidir. Bazı hastalar tüm pigmentleri kaybettiğinden ciltte renk farkı kalmayabilir ve bu nedenle artık Vitiligo hastası olmadıklarını düşünebilirler. Tüm cilt aynı renkte olmasına rağmen bu hastalarda hala Vitiligo devam eder. Hastalığın şiddet derecesi her insana göre değişiklik gösterir. Açık tenli insanlar vitiligo olan bölgeler arasındaki renk farkından bronzlaşmış cilde sahip olanlarsa hastalığı yazın fark ederler. Genel olarak koyu renkli tenler yılın herhangi bir zamanında hastalığı anlayabilir.
Vitiligolu hastalarda bazı iç organ hastalıkları daha sık görülmektedir. Bu hastalarda tiroid hormon fonksiyonları, şeker hastalığı ve kansızlık hastalıkları mutlaka araştırılmalıdır.